Güller... Ah, güller! Bizim işimizin kalbi, ruhu. Hani derler ya, çiçeklerin şahı, vallahi doğru! Ama sadece güzellik değil, bir de anlam yüklü bu mübarekler. Kırmızı bir gül aşkı fısıldar, beyazı saflığı, sarısı dostluğu... Hangi duyguyu anlatmak istersen, gülün bir tonu mutlaka vardır.
Benim dükkanımda, her güne özel bir gül vardır. Sabah gelirler, tazecik, mis gibi kokarlar. Onları öylece bırakmam, tek tek ilgilenirim. Yapraklarını okşarım, sularını veririm, en güzel halleriyle sergilerim. Çünkü biliyorum ki, bir gül, sadece bir çiçek değil, bir duygudur, bir mesajdır, bir anıdır.
Hele o Balıkesirin güzel insanları yok mu? Onlar da bilir gülü seçmeyi. Düğününde ayrı, nişanında ayrı, sevgilisine ayrı... Her özel günde, güllerimizle yanımızda olurlar. Bazen gelirler, Şöyle içten bir demet yap bana, gönlümden geçeni anlatsın derler. İşte o zaman benim için de işin en keyifli kısmı başlar.
Gül seçimi de zordur aslında. Boyu mu uzun olsun, rengi mi canlı olsun, yoksa kokusu mu daha baskın olsun? Herkesin zevki farklıdır. Ben de ona göre yönlendiririm. Mesela, uzun boylu, kırmızı bir gül, tutkuyu anlatır. Ama kısa saplı, pembe bir gül, daha romantik, daha naif bir mesaj verir.
Bir de güllerin bakımı var tabi. Öyle vazoya koyup unutmakla olmaz. Suyunu sık sık değiştireceksin, yapraklarını kontrol edeceksin, güneşten koruyacaksın. Ama merak etmeyin, ben size her detayı anlatırım. Hatta özel bakım tüyoları bile veririm. Çünkü istiyorum ki, o güzel gül, evinizde, ofisinizde uzun süre tazeliğini korusun, size mutluluk versin.
Bazen düşünüyorum da, güller olmasa ne yapardık? Aşkımızı nasıl anlatırdık, dostluğumuzu nasıl gösterirdik, özürümüzü nasıl dilerdik? İyi ki varlar, iyi ki benim işim güllerle. Balıkesirde yaşıyorum ve biliyorum ki buranın insanı çiçeğe değer verir, hele de güle!
Unutmayın, bir gül, sadece bir çiçek değildir. Bir duygudur, bir mesajdır, bir anıdır. Ve o anıyı en güzel şekilde yaşatmak için, biz buradayız.