Evine yeni bir soluk mu arıyorsun? Belki de ofisine biraz canlılık katmak istiyorsun? O zaman doğru yerdesin! Şeflera, namıdiğer **şemsiye çiçeği**, tam da aradığın o şey olabilir. Hem bakımı kolay, hem de bulunduğu ortama hemen enerji veriyor. Düşünsene, Balıkesirin o mis gibi havasını andıran bir tazelik... İşte şeflera tam olarak bunu vadediyor.
Peki, şeflerayı neden sevmeli? Öncelikle, yaprakları şemsiyeye benzediği için çok şık duruyor. Farklı boyutlarda ve renklerde çeşitleri var. Koyu yeşilden alacalı yapraklara kadar her zevke uygun bir şeflera bulmak mümkün. Mesela, ben geçenlerde Balıkesirdeki bir arkadaşımın evinde gördüm. Kocaman bir şeflera, salonun köşesinde adeta bir heykel gibi duruyordu. Arkadaşım, Bu benim minik ormanım, demişti gülerek. Gerçekten de öyleydi.
Bakımı da oldukça basit. Direkt güneş ışığından uzak, aydınlık bir yer istiyor. Toprağı kurudukça sulamak yeterli. Kışın biraz daha az su verebilirsin. Bir de ara sıra yapraklarını nemli bir bezle silmek iyi olur. Böylece tozdan arınır ve daha canlı görünür. Şeflera, havadaki zararlı maddeleri de emdiği için evinin havasını temizlemeye yardımcı olur. Yani sadece güzel görünmekle kalmıyor, sağlığına da iyi geliyor.
Şeflera alırken dikkat etmen gereken birkaç şey var. Öncelikle, yapraklarının sağlıklı ve canlı olmasına dikkat et. Sararmış veya solmuş yapraklar varsa, o bitkiden uzak dur. Bir de saksısının uygun büyüklükte olduğundan emin ol. Şeflera büyüdükçe daha büyük bir saksıya ihtiyaç duyacaktır. Tıpkı Balıkesirdeki o güzelim zeytin ağaçları gibi, şeflera da doğru bakım ile yıllarca seninle kalabilir.
Eğer sen de evine veya ofisine biraz yeşillik katmak istiyorsan, şeflerayı kesinlikle düşünmelisin. Hem bakımı kolay, hem de çok şık duruyor. Üstelik, havadaki zararlı maddeleri emerek sağlığına da iyi geliyor. Ne duruyorsun? Hadi, kendine bir şeflera al ve evine Balıkesirin tazeliğini getir!